Bazen nasıl da daralıyor yüreğim ve duruyor beynim. Evlat dünyanın en değerli hazinesi canımın da ötesi. Ama o kadar zor bir meslek ki annelik.. Evlada duyulan o sevgi olmasa insan taş olsaydı catlardi eminim. Allahım diyorum sen benim sabrımı arttir bana daha çok katlanabilme gücü ver. İçim tukeniyor bazen dayanacak gücüm yokmus gibi hissediyorum. Tepkilerimi kontrol altinda tutmak uğruna yutkunuyorum icimde çoook derinlere gonderiyorum aşırı tepkilerimi. Yutuyorum yutkunuyorum ama o yuttuklarim içimde taa en derinlerde birikiyor agirlasiyor. Bazen gercekten başa cikamayacakmis gibi hissediyor kendimi köşeye sıkışmış çaresiz hissediyorum :( Çok şükür rabbim gücünü veriyor ama nihayetinde insaniz bazen gercekten tüm yollar tikanmis gibi kalakaliyorum öylece. .
Surekli bir mücadele icinde olmak cok yoruyor beni hem de cok. Surekli dikkat halinde ve bir mücadele icinde olmak gercekten çok zor. Disariya gezmeye çıkacaksiniz once çocuğu yakalayip sabit bir yere oturtacaksiniz. Önce bacaklarini sabit yakalayip pantolunu giydireceksiniz, kazaga uzandiginizda cocuk coktan ayaga kalkmış yatakta zıplıyor yada baska odaya kaçmış koşarak. Tekrar yakalayip kazagi giydirip binbir mucadeleyle sac tarama operasyonuna basliycaksiniz. Muhtemelen sizin topladiginizin tam tersini istiycek saga topladiysaniz sola, topladiysaniz salınık sac, saldiysaniz toplu saç. Saçı acımasın diye aldığınız kolay tarama spreyini dikkatsiz şekilde etrafa sıkmak istiycek ve siz deligi kendine dönük olupta gözüne sprey sıkarak 53748 saat gözünün yanmasinin yasını tutacak olmasını dusunerek gerildikce gerileceksiniz. Evet bırakmak lazım bi kez yansın gözü bak bidaha yapar mı dediginiz duyar gibiyim evet yapar tekrar da yapar defalarca kez de yapar. Evladin saçını başını toplayıp giydirip kendiniz hazirlanmaya gittiğinizde evladin saçı basi dagilmis soyunmus şekilde yanınıza gelis anında paramparca oluyorsunuz işte. Resmen başa dönüş yaşıyorsunuz. Bulusacaginiz arkadaşınızın hazirlandinizmi diye sizi aramasi duvarlara tirmanip yerleri tirmalamaniz icin düğmeye basilis anı sanki..
Evi toparliyorsunuz mesela salondaki envaye cesit mutfak esyasini kiyafeti ve minder tepecigini toparlayip salondan cikip elinizdeki esyalari yerlerine dagitmak uzere evin diger odalarına geciyorsunuz. Salonun kapisindan gecerken bakiyorsunuzki evlat kendini halıya sarmış cigliklarla oynuyor.. Evin dağılmış olmasi inanın umrumda bile değil ama gelecek misafire bunu anlatmak imkansiz. Esim sabah evin en dağınık anında evden çıkıp işe gidiyor. Ben evi toparliyorum temizliyorum evlat dağıtıyor ve esim daginikliga geliyir. Sorsaniz benim evi hic toplamadigimi söyler size ki hakli adam evi hic derli toplu görmüyor. Bu halimle o kadar baristim ki bazen evin o halini fotograflayip facebookta paylasiyorum. Arkadaslarimdan beni yakindan taniyanlar sabir dilerken bizim durumumuzu bilmeyenler amann ne kadar daginik evleri diye birbirlerine yorumlar yapiyorlar kulağıma geliyor ve sadece gülüyorum. :)
Evimizde kendine zarar vermediği sürece bir kisitlama yok. Hayal gücü epey genis kızımın. Mesela bugün öğlen mutfaktan plastik kase ve yumurta fircasini almis bilgisayar basinda calisan babasinin kollarindaki kılları hayali olarak boyayip kuaförcülük oynuyor. Nasıl kisitlayabilirsiniz bu çocuğu ki sonrasında bilgisayar odasindan kase firca ve bircok malzeme ve esyayi toplamak zorundasiniz.
Yemek yedireceksiniz ama önce çocuğun ağzını tutturup kasiktaki yemeği o hareket etmeden yada kelime arasını yakalayip ağzına sokmak zorundasınız. Surekli kendi hayal aleminde bir oyunda yada sandalyede ayaga kalkmis ziplama pesinde. Yere sofra hazirliyosunuz yerde yuvarlaniyor, masaya hazirliyosunuz ayaga kalkiyor. Cocugun oturmaya sabri yok. Tam biseyleri rayina oturtuyosunuz ya bir yere bikac günlüğüne gidiyorsunuz yada birileri evinize misafir geliyor hersey bir anda tepetaklak oluyor. Cocuk sabırsız inanılmaz hareketli ve kazalara acik bir sekilde dikkatsiz hale geliyor. Gittiginiz yer yada eve gelen misafir de burnunuzdan geliyor. Cocuk ne yemek yiyor ne dogru düzgün uyuyor.Gittiginiz yerdeki yada size gelen insanlardan durumunuzu bilenler ses cikartmiyir müdahale etmiyir saygi gosteriyor. Ama birde karşınıza dikilip nasihatlar veren önerilerde bulunam yada cocuga cok bilmiş edalariyla mudahale etmeye çalışanlar var. Zaten sizin canınız burnunuzda kafaniz bir dünya , üstüne birde bu insanlara katlaniyirsunuz ki hos agzinizi acip birkac laf ile susutirabilirsiniz ama anlatsanizda anlamayacak yada atsaniz atilmayacak kisiler olunca bazilari susuyorsunuz. Iste o zamanlarda saldiracak bir yer yadasaklanacak bir delik ariyor insan. :( çaresizlik tavan yapıyor aglamak istiyorsunuz ama aglamak bile gereksiz geliyor size hoopp yutup icinizde en derin yerlere gönderiveriyorsunuz hissettiklerinizi.
Bir arkadaşım var henüz 16 aylik oglu. Huzursuz uyumayan yemek yemeyen aşırı hateketli bir cocuk. Bakiyorum kendimi görüyorum sanki kadının yüzünde. Cok yakinimdaki herkese bahsetmedigim halde kizimin durumundan ama ona bahsettim hemde en küçük ayrintisina kadar. Kendi doktorumuzdan bahsettim dehb ile ilgili videolar izlettim. Bir ihtimal b8r problem olabilecegini bir doktorla gorusmesini tembihledim sıkı siki. Cok canım yandi baskalari benim kadar yanmasın kolay yoladan biran önce care bulsun istiyorum ki bu blogu yazmamin nedeni de bu aslinda. Neyse 1 hafta önce yazistik oglumu dr a götürmek istiyorum esimi ikna edemiyorum dedi bana. Yasadiklari benim yasadiklarim zorluklarla aynı. Hareketli bir cocuk tehlike ve hareket. Onun telefonun diger ucunda agladigini biliyorum benim gozlerim doluyor taa en derinlerden aciyor icim. Ve 2 gun once aradi beni bizim dr dan randevu aldi eşini ikna etmis. Yasadigim mutluluğu anlatmam imkansiz. Umarim hicbir sorun cikmaz ama en azindan niye gitmedim diye bir dusunce olmaz kafasinda yada bir problem varsa hemen erken mudaleyle çözümlenir kisa sürede. Doktorumuzu arastirmis ve birkac hastasi ile konuşma fırsatı bulmus. 14 yasinda dehbli birooğlu olan bayanla konuştuğunu ve bayanin telefonda aglamaktan konusamadigini soyledi. Evet benimde aglayasim geliyor bağıra bağıra böğüre böğüre. . O kadar zorki allahim öyle yipratici ki. Korkuyorum diyor arkadaşım hem de çok korkuyorum. Ya inemli bisey çıkarsa nolucak cok korkuyorum. "Bişey cikmiycak oglun sapasağlam" sözünü duymak istiyor, duyup rahatlatmak istiyor içini. Söylemedim korkma bisey cikmaz inşallah ve cikarsa bile en basindasin yolun ve cabucak koyulursunuz yola dedim. Konduramadiginibiliyorum gercekten konduramiyor insan. 1, 5 sene oluyor kizima teşhis koyulali ve esimi ikna edip kizimizi alip ben dikildim dr un karşısına ve biliyorum dr a guveniyorum ki bu cok onemli. Ama hala zihnim bilincaltim beni yokluyor her hareketli cocuga bakip acaba dogru yoladamiyiz demekten alamıyorum kendimi. Zor gercekten kabullenmesi zor evladina kondurmasi daha da zor..
Diliyorum ki birileri benim yazdıklarımı okusun kendinde kabullenemedigi yavrusuna konduramadigi durumu aşsin ve bir uzmana gitsin. Care bulsun biryerlerden başlasın ve hayati bir nebze kolaylassin. Umarim dileğim kabul olur ve birseylere vesile olurum. Bunu tum kalbimle diliyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder