22 Kasım 2013 Cuma

ÇOCUKLARDA MAHREMİYET EĞİTİMİ

İki buçuk sene önce bu eve taşındığımızda, bir gün ev sahibim gelip komşuların benimle tanışmak istediklerini ve kabul edersem bir gün evime gelmek istediklerini söyledi.  Tamam madem sen samimi olduğun kisilere söyle filanca gün gelsinler dedim. O filanca gün benim evime ortalama 25 kişilik komşu kafilesi geldi. (Şimdiki aklım olsa hiç bulaşmazdım diyorum ama her işte vardır bir hayır). Neyse çaylar yapıldı börekler yendi komşu teyzelerde bir muhabbet bir neşe ki hepsi bildiğin yurdum annesi, evinin annesi, kocasının eşi.  Kızım da çok hareketli olduğundan evi ikiye bölen koridor kapısını kapattım, hole bütün oyuncakları getirdim, minderleri döşedim ki kızım çocuklarla oynarken gözümün önünde olsun. Salonda oturuyorum ama kızımı görebiliyorum. Herkes bir şen bir muhabbet bir şamata o biçim. ..
Misafirlerle birlikte 8 yaşında 1 kız çocuğu,  8 yaşında 1 erkek çocuğu ve 4.5 yasinda 1 erkek çocuğu geldi. Kızım da 1,5 yaşını yeni geçmiş.Çocukların hem annesi hem babanesi hem ananesi var ortamda. Her neyse bir ara bir gariplik sevdim ortamın taa ortasında ayağa kalktım parmak uçlarına basa basa gizlice çocukları izlemeye başladım.  8 yaşındaki kız çocuğu kızıma oyuncak cep telefonunu gösteriyor yukarıya kaldırıp gösteriyor, diğer 8 yaşındaki erkek çocuğu 4.5 yaşındaki erkek çocuğunu ensesinden tutup kızımın dudagına yapıştırmaya çalışıyor!!işte o an çileden çıktım.  Avazımın çıktığı kadar bağırdım. "Siz utanmıyomusunuz bu ne terbiyesizlik" dedim. Hepsi suçu birbirine atıyor. Erkek çocuğu kız çocuğu göstererek"o az önce şu köşeye götürmeye çalıştı" dediğinde iyice çileden çıktım.  Hiçbir allahın kulu çocuğuna torununa kalkıp tek kelime etmedi yaa aa dostlar! Kızımı yanıma aldım ve yarım saat sonra misafirler gitti. İşte tam o gün o an tüm korkularım taa en tepeye, gün yüzüne çıkıverdi..
Amansız araştırmalar sonucu internette bir forumda bir kitaba rastladım.  Pedagog Adem Güneş - ÇOCUKLARDA MAHREMIYET EĞİTİMİ.. Hemen soluğu kitapçıda aldım ve kitabı bulup aldım eve geldim ve birkaç saat içinde okudum bitirdim. Bu kitabı okuyunca aslında küçük ayrıntılara dikkat ederek, çocuğumuzu dışarıdan gelebilecek tehlikelere ve kötü niyetli insanlara karşı cok güzel kendini koruyabilen bireyler olarak temelden yetiştirebilecegimizi farkettim. Ve ben bu kitaptan  bazı önemli olduğunu ve sizin de işinize yarayabilecegine inandığım kısımları paylasmak istiyorum.  Yararlandığım kaynak kitap; Pedagog Adem Güneş -Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi. .
Temel Davranış refleksi nedir?
Çocuklara kazandırılan temel davranış refleksi ile Çocuklar bir yandan sosyal hayat içinde normlara uygun hareket etme yeteneği kazanırken,  öte yandan kendilerine yönelebilecek bir taciz riskine karşı da farkında olmadan kendilerini savunabilme becerisi elde edebilmektedirler. Çocuğa öyle bir mahremiyet eğitimi verilmesi gerekir ki, çocuk cinselliğin ne olduğunu anlamadığı dönemlerde normal ve anormal davranışları ayırt edebilsin.. Yani çocuk aldığı eğitimi akıl süzgecinden geçirerek değil de, bir refleks halinde uygulayabilsin..
Temel davranış refleksi  çocuklara nasıl kazandırılır?
BEDENİM BANA AİTTİR bilinci: Kendi bedeninin kendine ait olduğu bilincini kazanamayan çocuk, kendi bedeni üzerinde başkalarının birseyler yapabileceğini düşünen çocuk,  çok rahatlıkla taciz tuzağına düşebilmektedir. Anne babalar çocuk 4 yaşına gelmeye başladığından itibaren, çocuğa bedeninin ona ait olduğu hissini yavaş yavaş vermelidir. Çocuğa,  diğer insanlardan farklı birisi olduğu hissettirilmelidir. Bu bilincin oluşturulmasındaki en önemli faktör anne ve babanın çocuğun bedenleri ile ilgili hareketlerde, çocuğun onayını alma yönünde eğilim göstermeleridir. Örneğin sıcaktan terlemiş bir çocuğun üzerini kendinden izin alınmadan aniden çıkartıp degistirmek yerine, "istersen üzerini degistireyim kızım/oğlum çok terlemişsin" denilerek yaklaşılmalıdır. Çocuk en başta kendisinden neden boyle bir onay alındığını anlayamasa da, ilerleyen zamanda, kendisinden izin alınmadan bedenine yapılacak müdahaleleri hissedip rahatsızlık yaşayacaktır.
İZİN VERIRSEM DOKUNABİLİRSİN bilinci: Çocuğun, kendi bedenine olan hakimiyetini öğrenmiş olması yetmemekte bununla birlikte hakim olduğu bu beden üzerinde kendisinin söz hakkı olduğunu bilmelidir. Her ne kadar çocuk kendilerinin çocuğu da olsa, çocuğun ayrı bir dünya geliştirdiğini ve ayrı bir yaşam sürecine hazırlandığı asla unutulmamalıdır.  Anne baba  4-5 yaşından sonra, çocuğu öperken (bazen), "seni Öpebilirmiyim?" diye müsaade istemesi bu bilincin oluşmasında etkilidir.
DOKUNULMASI YASAK OLAN YERLERİM refleksi: Çocuk 4 yaşından itibaren, vücudunun belli bolgelerine dokunulmasından rahatsız olmaya başlamalıdır. Özellikle genital bölgelere dokunulması çocukta ani tepkiye neden olmalıdır. 4 yaşından itibaren mümkün olduğunca çocuğun genital bölgelerine olan harici temas azaltılmalıdır. Anne baba, eş dost akraba tarafından çocuk cinsel organlarına dokunularak, öperek, vurarak sevilmemelidir.
FİZİKSEL BASKIYA DİRENME resfleksi: küçük yaştaki çocuklar kendi güçsüzlüklerini,  büyüklerin gücünü kesfettikce anlarlar. Çocuk zorla köşeye sıkıştırılıp sevilmemelidir. Yoksa cocuk kendinin yetişkin birisi karşısında güçsüz hisseder ve asla bir büyüğün karşısında yenilecegi düşüncesiyle direnmez , istenmeyen davranışlara karşı koymaz. Oyun sırasında cocuga yenilinmeli ki cocuk güclu olduğunu hissedebilsin.
VÜCUDUM GÖRÜNMEMELİ hissi:Çocuk yürümeye başladığı andan itibaren,  anne babalar çocuğunu çırılçıplak olarak ortada bırakmamalıdır. Çocuk hatırlayabildiği en küçük yaştan itibaren kendini devamlı genital bölgeleri giyinik olarak hatırlamalıdır. Özellikle 4 yaşından itibaren çocuk,  çıplak olarak evde veya dışarıda bulunmamalı, giysilerini kendisinin giyip çıkarmasına izin verilmelidir. Böylece çocuk, kendi çıplaklığına karşı bilinçsizce bir alışkanlık ve bu alışkanlığın sonucu olarak bir refleks geliştirmelidir. Kendisini başkalarının yanında  çıplak görmeye alışkın olmayan çocuk,  elbiselerinin birileri tarafından çıkartılmasından ciddi şekilde rahatsızlık duymalıdır.
BANYODA ÇIPLAK OLUNMAMASI bilinci: Çocuğun 7 yaşına kadar anne babasıyla birlikte banyo yapmasında bir sakınca görülmeyebilir. Ancak 4 yaşından itibaren anne baba çocukla birlikte çırılçıplak banyoda bulunmamalıdır. Hatta banyoda çocuğun iç çamaşırı üzerinde bulundurulmalıdır ki çocuk genital bölgelerinin başkaları tarafından görülmemesi  gerektiğine pratikte uygulayarak alıştırmalıdır. Çocuğun 7 yaşından itibaren genital bölgelerinin başkası tarafından görülmemesine özen gösterilmelidir.
TUVALETTE BENDEN BAŞKASI OLMAMALI bilinci: 4 yaşına girmiş bir çocuk mutlaka tuvaletin özel bir mekan olduğunu öğrenmeli, tuvalet ihtiyacını gideren birisinin başkaları tarafından görülmesinin doğru olmayacağı ögretilmelidir. Çocuk genital bölgelerinin görülmesinden rahatsız olmamaya, kendisini tuvalette iken gören birisine karşı tepki göstermemeye alışmamalıdır.
SOYUNMA VE GİYİNMEDE YALNIZLIK ilkesi: Çocuk kendi bedenini izleyen birisinden rahatsız olmalıdır.  Çocuğun bedenine yönelecek kötü bakışları engelleyemeyiz belki ama çocuğa bu bakışlardan rahatsızlık duyması için gerekli refleksi kazandırabiliriz. 4 yaşındaki bir çocuk belki kendi kıyafetlerini  tek başına değistiremeyebilir, bu durumda anne baba çocuğun kıyafetini başka bir odada değistirmek üzere yardımcı olabilirler. Buradaki asıl amaç, çocuğun kendi bedeninin açık bir ortamda birilerinin görebileceği sekilde sergilenemeyeceğinin refleksinin kazandırılmasıdır.
İZİN VERİRSEM KABUL EDİLİRSİN ilkesi: Çocuk 4 yaşına geldiğinde zaman zaman izin verirsem kabul edilirsin ilkesi hayata geçirilmelidir. 7 yaşından sonra ise artık çocuktan izin alınmadan onun özel dünyasına adım atılmamalıdır. Örneğin özellikle 7 yaşından sonra çocuğun odasına girerken izin alınarak,  istersen ben yardım edeyim " şeklinde izin isteyerek çocuğa yardım edilebilir. Çocuk kendi odasının özel olduğunu anlayana kadar, kendi izni olmadan kendi özel dünyasına kimsenin giremeyeceğini ve gerekirse izin vermeyeceğini öğrenene kadar bu eğitim devam etmelidir. Bu davranış şekli hem çocuğun kişiliğine saygıyı, hem de çocuğun rahatsız olduğu bir durumda itiraz edebilme becerisi kazandırılması açısından çok önemlidir.
*KİM KİMDİR? bilinci: Çocuklar için güven duygusu çok önemlidir. Onlar herkese sonsuz güven duymaktadırlar. Temel davranış refleksi verilmek istenen çocuklarda verilmesi gereken en önemli bilinçlerden birisi "kim kimdir" bilincidir. Bu bilinç ile çocuk, sadece kendisi için "güven kaynağı" kişilere güven duyacak, güven çemberi dışındakilere karşı da , bilinçsizce bir refleksle kendini koruycaktır. Çocuğa etrafındaki yetişkinlerle belli kategoriler içerisinde ilişki kurması öğretilmelidir. babanın kardeşi amca ile bakkal amca arasındaki fark çocuğa mutlaka öğretilmelidir. Birine güven sınırı en üst noktada iken diğerine sınırlı güven duymalıdır. Çocuklarda yetişkinlere karşı duyulan sonsuz güven  duygusunun belli bir reflekse bağlanması günümüz şartlarında ve toplumunda bir ihtiyaç hatta bir zorunluluktur..
Bu yazdıklarım kitabın sadece belli bir kısmından kendimce çıkarttığım özeti. Kitabı kesinlikle tavsiye ederim ve en kısa zamanda alıp okumanızı öneririm. Aslında küçük ayrıntılara dikkat ederek, basit kuralları uygulayarak çocuklarımız kendini savunabilen , koruyabilen bireyler olarak yetiştirebilmemiz mümkün. Ellerimiz sürekli çocuklarımıza uzanabilecek kadar uzun olmayabilir yada biz sürekli çocuklarımızın yanında bulunamayabiliriz. Kötü niyetli insanlara belki engel olamayabiliriz ama onlara karşı kendini koruyabilen çocuklar yetiştirebilmemiz mümkün. Haa bu arada benim evime gelen o çocukların daha sonraları da uygunsuz oyunlar oynadıklarına şahit oldum. Anneleriyle konuştum çocuklarının zarar görebileceğini söyledim. Ama pek önemsediklerini ve söylediklerimden etkilendiklerini pek sanmıyorum. Hala hepbirlikte çay ve kek muhabbeti yapıyorlar ve çocuklar ise özgürce diğer odada oynuyorlar. Bense kızımla yanlız şekilde takılmaya devam etmekteyim..

10 Kasım 2013 Pazar

OLURMU Kİ BİR GÜN. .

Sıcacık suyun altına girdim.  Nasıl da rahatlatıcı ve güzel.  Aklimdan geçiriyorum rahatladım ya o an, ee ortalığı toparlamışım, kocayı ve kızımı doyurmusum, çocuğa banyo yaptırmışım ve pijamalarını giydirmişim ve babasının çalışma odasındaki yatağa uzanmış babası çalışırken o da uyuycak.. Hayal kuruyorum duştan çıkarım kahvemi yaparım alırım elime kitabımı azcık kafa dinlerim. Bornozumu giyiyorum banyodan çıkıp yatak odasına yönelmişim ki hemen babanın sesi: "hadi koş kızım annen çıktı banyodan".. Kan beynime sıçrıyor bir çığlık koparıyorum "yaaa yollama üzerimi giyinicem" baba sesleniyor "çalışmama izinn vermiyoorr"..
O an keyif falan kalmıyor kardeşim valla taaa en ücra köşelere anasının gözüne kacıyor keyfim.. Hay diyorum kendi kendime aklından geçirmez olsaydın "vay be ne günler atlattım, bak valla duş alabiliyorum artık rahatça". Hee zaten bunu aklımdan geçirirken kızımın bebek olduğu babasının ben dustayken duşakabinin tepesinden kızımı bana baktırdıgı, banyodan çıkmam ile birlikte peşimden gelerek üzerimi giyinir giyinmez daha saçımı bile taramadan kızımı elime tutuşturduğu  çaresiz zor günlerimi düşünerekten duş almaktaydım.. Bakıyorum hiç birşey degismemis degismiyor. . Çocuk büyüyor evet ama üstün çabalar ve kendinden verdigin ödünlerle.. Evet baba çalışıyor anne EVDE..Baba yoğun yorgun anne DİNLENIK..Baba İşe gidiyor yıpranıyor adamcağız, anne YATIYOR hep..Çocuk tüm gün okulda anne ohh kebap valla bütün gün YAYILIYOR.. Bütün gün yayılıyorsun a kadın o yüzden geceleri ve hafta sonları gıkın çıkmasın,  sıkılsan da bunalsan da şşttt sus zaten çocuk hep okulda..
Ulan diyorum bazen valla biz kadınlar beleşe yaşıyoruz haa. Hayat bize güzel.  Koca çalışıp getiriyor, çocuk okulda, müge Anlı -seda Sayan televizyonda,  ohhh valla kadın kısmı yan gel yat Asuman. .
Sen geç evladım doğal yesin iyi beslensin ki iyi gelişsin iki lokma fazla yesin de,  aman terlemesin üşümesin diye üstüne titre, en iyi sekilde yetissin psikolijisi tam olsun, sorduğu sorulara iyi cevaplar vereyim herşeyi dogru öğrensin diye hayatinda okuduğun ders kitaplarından fazla çocuk psikolojisi kitabı oku aynı zamanda bunların özetini kocaya geç ki o da nasıl davranacagini bilsin , cocugun babaya sorduğu sorular konusunda da babayı yönlendir , saatlerce kendi saçını taramadıgın kadar barbie saçı tara, çocuğun gelişimine uygun destekleyici kitaplar faaliyetler bul araştır,  otur kitapcilarda yere saatlerce satır satır incele her dergiyi kitabı, sırf yarım saat az televizyon izlesin diye köpekten tut damata kadar her role bürün ama işte geç yat bide bütün gün evde boş boş. .
Bir gün gelir de kıymet bilinir mi dersiniz? Evlat gelir de karşına vayy benim fedakar anam, koca gelir de karşına vay benim fedakar karım cok emeğin var bizde bizim üstümüzde der mi ki?.. O zaman bu anne bu kadın kendini işe yarar hisseder mi ki? Ne dersiniz olur mu ki?..
O zaman gun gelir anne unutur yanlız başına geçirdiği zamanları,  o zaman belki düşünüp üzülmez iki kolu da doluyken tek ayağının uzerinde durup tek ayağı ile puseti tutarken puset devrildiginde eğilip yerden almak icin 3. bir kolum neden yok yada biri olsaydı hic olmazsa şu puseti parmağının ucuyla tutsaydı diyerekten kapının eşiğinde ağladığı günleri.  Kızı çok hareketli diye kapı dışarı çıkamadıgı çıktığı anda ilk oturdugu yerin yine eve döndüğünde olduğu anları düşününce çok güler belki anne o günlerine. .
Kadın değilseniz hele anne olmamışsaniz hele hele gercek anlamda hiç yanliz kalmadiysaniz bilemezsiniz ve anlayamazsınız..
Kızım büyüsün başarılı ve en önemlisi mutlu olsun. Vatanını sevsin ahlaki ve milli değerlerine sahip çıksın,  tüm haksızlıkların karşısında dimdik durabilsin benim başka bir dilegim yok.  Herşey canım kızım için ona canım feda..