26 Ekim 2013 Cumartesi

YENİ OKULUMUZDA İLK VELİ TOPLANTIMIZ

Bugün yeni okulumuzda ilk bireysel veli-öğretmen toplantısı vardı.  Çok tedirgin bir şekilde hazırlanıp evden çıktık kızımla birlikte. Eşimin toplantısı olmasi nedeniyle kızımla birlikte gittik veli toplantısına. Napalım heryere birlikte gidiyoruz zaten diyerekten yola koyulduk. Aslında aklım Renkli Ada Anneler buluşmasında kaldı.  Veli toplantısı dolayısıyla katılamadım maalesef :( Neyse alelacele okula vardık.  Koşa koşa kızımın sınıfının bulunduğu kata indik. Sağolsun rehberlik ögretmenimiz kızımla ilgilenebilecegini söyledi ve kızımı rehberlik öğretmeninin yanına bırakıp kızımın öğretmenleri ile görüşmek icin ilk adımı attım içimde korku, tedirginlik ve kaygıyla elim ayağım titreyerekten..
İlk önce ikinci yabancı dil (ispanyolca) öğretmeni ile görüştük.  Sınıfta ilk Eylül'ün adını öğrendim ben dedi. Gayet girişken, istekli ve sicak kanlı, ogrenmeye istekli olduğunu söyledi.  "Sürekli ön planda ve her faaliyete katılıyor, hep yanımda yer alıyor çok yol katetti ve benimle ufak ufak konuşmaya başladı" dediğinde gerçekten derin bir nefes aldım.  :)
Sonra sınıf öğretmeni ile görüşmek için kızımın sınıfına gittim. Ögretmenimiz şunları söyledi :
-Genellikle çok girişken, arkadaşları ile arası çok iyi ama bazen yanlız oynamayı tercih ediyor
 -Genellikle tüm faaliyetlere katılıyor ama biraz hareketli, çok fazla oturmayı sevmiyor, çabuk sıkılıyor ama genelde gayretli.
-Sınırları zorlamaya her zaman hazır. Gözümün icine bakıyor tepkimi ölçüyor. Mesela yemek konusunda pazarlık halinde "bundan yemesem şu yemegi bitirsem" tarzında.
-Kendi özbakımı konusunda çok başarılı ve kendisi halledebiliyor herşeyi.
Sınırların sağlam çizilmesi gerektiğini,  taviz vermemesini ve tutarlı davranması gerektiğini, zaman zaman istediği şeyler konusunda kızımın tekrar başa dönüp kuralları esnetmeye çalışabilecegini söyledim.  (Öğretmene de taktik verdim ya daha ne diyebilirim ki kendime)  :)
Sira ingilizce öğretmenine geldiğinde artık iyice rahatladığımı hissettim. En memnun ve övgüler yağdıran kişi ingilizce öğretmeniydi ve en çok bu görüşme hoşuma gitti :) Kızımın ders konusunda çok aktif olduğunu,  sınıfın en küçük 2 öğrencisinden biri olduğu halde ingilizce konusunda en iyi birkaç öğrencisinden biri olduğunu söyledi.  Sadece öğrenmekle kalmıyor cok guzel pratiğe geçirip uygulayabiliyor dedi. Sürekli bir hareket halinde ve hep pazarlık yaparak işlerini yaptırıp ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyormus :) Yemek sırasında ingilizce öğretmeninin yanina oturup sohbet ediyor ve sonra "hadi biraz sen yediriver yemegimi" diyormus. (Ee daha ne olsun kızım başının caresine bakmayı öğrenmiş) Uzun lafın kısası kızımdan çok memnunmus ingilizce öğretmeni ama cok kıpır kıpır olduğunu,  sürekli elinin kolunun havada olduğunu da ayrıca belirtti tabiki :)
Satranç öğretmeni ise en istekli ve girişken ogrencilerden birisi olarak Eylül'ün adını not aldim dedi. Okulda izledikleri yolu, nasıl satranç ogrettiklerini ve bizim üzerimize dusen şeyleri anlatti. Zaten kizim sadece 1 kez satranç dersine girdi ve o gün sonunda bana tüm ayrıntıları ile anlattı.  Bu iyiye ve cok istekli olduğuna dikkatini bu işe cok iyi verebildigine işaretmis. ( klasik Dehb özelliği işte dedim kendi kendime. Ilgisini çeken seylerde cok dikkatli fakat sevmediği şeylere karşı bir o kadar dikkatsiz ve ilgisiz)..
Müzik öğretmeni ile görüşürken daha doğrusu görüşmeye çalışırken kızım yanimdaydi. Adamla iki çift laf etmeye çalışıyoruz benimki daire şeklinde olan müzik atolyesinin pencerelerine tırmanıp oturdu. Kizim hayır inermisin ordan dedim ki öğretmen;  "Eylül ama orası çok yüksek" dedi ki benimki "ee zaten yüksek olması gerek " dedi ve konuyu kapattı.:) müzik ogretmenimiz de uygulayacagi müfredattan bahsetti bizim yapmamız gerekenleri söyledi.  Görüşmemiz çok uzun sürmedi zaten.
Sonra danışmadan rica ettik duraktan taksi çağırdılar bizim için.  Taksi gelinceye kadar bahcede kosturduk, her öğretmene tek tek sarıldık ve taksiyle okuldan eve geldik. O kadar hafiflemis hissettim ki kendimi. Kızımın okuldaki durumu, öğretmenlerin memnuniyeti , kızımın okulunu sevmesi ve en önemlisi okulunda mutlu olması.  Allahıma sonsuz şükürler olsun ki bu günleri gorebildik. İnşallah bundan sonra hersey çok daha iyi olur.  Hersey canım kızım için ve her cocuk gibi o da herşeyin en iyisine layık.  Iyiki varsın canım kızım. .

2 yorum:

  1. merhaba bloğunuzda takip et yok :(
    http://seleninevcilikhayati.blogspot.com/

    YanıtlaSil