2 Ağustos 2013 Cuma

KENDİ FAALİYET ve ÇALIŞMALARIMIZ


                                                 Henüz kızım doğmadan hatta daha evlenmeden önceleri aklımdan geçirir hayal ederek tasarlardım. Çocugum olunca patates baskıları yaparız resimler yaparız falan diye. Her zaman her ortamda çocuklarla iyi anlaşma konusunda ilgi çekmişimdir. İlk evlendiğimiz zamanlarda ki henüz çocugum yok iken bayram seyran ve özel günlerde kayınvalidemlere gittiğimizde benim görevim çocuklarla oynamak onları oyalamak olurdu ki bunu zevk ile yapardım. Temizlik işlerine karışmamakta cabası :) şaka bir yana oldum olası cocuklarla iyi anlaşır ve çok iyi iletişim kurabildiğime inanırım ki inanmakla kalmam kurabiliyorum ve bu konuda iddialıyım. Çok süper savaşçılık oynar süper evcilik oyunları kurarım. Kayınvalidesinin evinde ve kayınpederinin gözü önünde çocuklarla yerden yüksek oynayan nadir gelin ve yengelerden olduğumu düşünmekteyim :) bu yeteneğim sayesinde kızımla da çok iyi iletişim kurabilme kendimi onun yerine koyup ne hissettiğini anlayabilme şansına sahibim. Evet dediğim gibi çocuklarla aram çok iyi, çocuklara karşı çok sabırlı ve çocuklarla bıkmadan sıkılmadan saatlerce oynayabilme yeteneğine sahibim fakaatt kızım doğunca işler biraz değişti maalesef. Çocukların kalbine taht kurmuş, çocukların sevgilisi olan benn kızımla karşılayınca afallayıverdim birden. Her çocukta ile yarayan metodlar, her çocugun ilgisini çeken zevk veren oyunlar kızımda pek ile yaamadı maalesef. Aşırı hareketli olan kızım okudugum kitapları kemiriyor, kurdugumuz oyunları bozmayı tercih ediyor ve genelde dar aralardan geçip en tepelerden atlamayı seviyordu. İşin içinde sürekli hareket ve ehlike olunca hem oyunlar hem de işin boyutu ister istemez değişti. Her çocugun yaşı ile doğru orantılı olan dikkat süresi ( her yaş için 1 dakika) biz de maalesef yarının da altındaydı. Ee durum böyle olunca iş başa düştü ve başladım fikirler üretmeye. 16 aylıktı kızım ilk kalemi eline verdiğimde. Her kalemi alamıyorum sürekli ağzına sokuyor ağzına sokmakla kalmıyor sürekli kemiriyor, kalem elinde koşuyor sivri olmaması gerek. Sonunda araştırdım gözlemledim bakındım düşündüm ve carioca marka bir kalem buldum ucu kısacık küt ve su bazlı hemde sivri değil. Hemen aldım verdim eline oturttum sehpaya önüne bir boyama kitabı koydum basladı karalamaya ama maksimum 30 saniye. Sonraları parmak boyayı kesfettik hem küçük kas gelişimi için faydalı hem eğlenceli. Ama onun da bizi oyalaması mümkün olmadı maalesef. Ardından sulu boya denedik o su ike oldugu için biraz daha uzun sürdü. Deneme yanılma yöntemlerim sonucunda sadece kesme sadece boyama yada sadece yapıştırma faaliyetinde kızımın dikkat süresinin çok kısa olduğunu farkettim. İçinde hem kesme hem boyama hem yapıştırma olan faaliyetlere yer vermeye başladık. Bir gün ne yapabiliriz diye düşünürken büyük temalı bir boyama sayfası buldum evde ne varsa mercimek sehriye pirinç vb malzemeleri küçük sos kaplarına koyup şemsiye resmi olan boyama sayfasına yapıstırdık ve cok eglendik. Yine başka bir gün eşimin eve getirdiği dev proje kagıtlarından birini yere serip kızımı üzerine yatırıp onun kalıbını çıkarttım:) ellerinin ve ayaklarının kalıbını renkli el işi kagıtlarına çizip kestik ve büyük kartonun üzerine el ve ayak kısmına yapıştırdık. Sonra oturup renkli el işi kagıtlarını küçük küçük yırtıp karton üzerindeki (servis şoförünün kızını çok begenmiş kızım o yüzden çizdiğimiz karaktere irem ismini verdik) iremin vücuduna yapıştırıp elbisesini yaptık. Sonra sac göz agız burun yapıp kızımın İrem ile güzell bir fotografını çekip İrem kızımızı evimizin koridoruna astık. Baska bir gün bir at temalı büyük boyama sayfasını süsledik. Saç ve kuyrugunu yün parçalarından vücudunu pirinç tel şehriye el işi ve kumaş karışımından yaptık. Hem de süper oldu. Yine bir gün evdeki eski ve dergi ve gazetelerden kitaplardan aile resimleri kesip beyaz bir kartona yapıştırdık ve aile konulu bir çalışma yaptık. Kızımın okuldan geldiği ir sonbahar günü montlarımızı giyip elimize poşet alarak aşagı indik. Agaclardan yeşil ve kuru yapraklar topladık, çimenler ekledik. Beyaz bir kartona agaç çizip topladıgımız kahverengi ve yeşil yapraklarla süsleyip sonbahar faaliyeti yaptık. Bunlar sadece faaliyetlerimizden birkaç tanesi. Bu yıl önümüzdeki eylül ayında 5 yaş grubu hazırlık sınıfında olucak kızım yani ilköğretim öncesi anaokulu hazırlık sınıfı. Artık bu yaz itibari ile çizgi çalısmaları, örüntü, hedefe ulaşma, nokta birleştirme vb çalışmalara agırlık vermeye başladık. Yaz tatilinde oyun faaliyet yanı sıra doğru kalem tutma ve çizgi çalışmaları üzerine yoğunlaştık. Küçük kas gelişimimiz için faydalı olduğunu duyduğum ve düşündüğüm için masa üzeri traş köpüğü çalışmaları yapıyoruz. Traş köpüğünü masa veya geniş bir tepsi içine sıkıp şekil rakam ve çizgi çalışmaları yapıyoruz. Bazı kitaplar aldım kızım için genellikle çizgi çalışması ağırlıklı ve Doçent Dr. Osman ABALI nın Dikkat GÜçlendirme Seti nin 4 yaş serisinden çalışmalar yapıyoruz. Durumumuz gereği dikkat süremiz biraz kısa ve çok çabuk dağıldıgı için faaliyetlerde oldugu gibi çalışmalarda da birkaç ayrı kitapla çalısıp değişik konularda çalışmalar yapıyoruz. Böylece çizgi çalışmasından sıkıldıgını farkettiğim anda dikkat geliştirme etkinliklerine atlıyoruz daha sonra nokta birleştirme vb.. Dehb li bir çocukla yaşam gerçekten çok zor hele bir de dürtüsellik ön planda ise dikkat toplama konusu daha da zorlayıcı olabiliyor. Ama biraz çaba fazla sabır ve bol bol okuma ve araştırmayla bir şekilde başaçıkabiliyor dehb ile yaşamayı ögrenebiliyorsunuz. Hala okuyorum arastırmaya devam ediyor en iyisi için var gücümle çabalıyorum. Elbette ki of çektiğim zamanlar yorulduğum anlar olmuyor değil. Ama eger arastırılırsa yeterli çaba gösterilir ve çocuk dogru alanlara faaliyetlere yönlendirilirse dehb ile normalin de üzerinde bir başarı saglanıp dehb ile daha kolay bşr alam elde edilebilir diye düşünüyorum. Yazmaya devam edicem elbette. Umarım birileri yazdıklarımı okur ve yanlız olmadıgını anlar. Biraz olsun yardımım dokunsa dehbli bir çocugun annesine yardımım dokunsa en azından durumunu paylaşıp yanlız olmadığını hissettirebilsem ne mutlu bana. Dehb li ve tüm özel durumlu çocuklu ailelerin en önemli ihtiyacı biraz hoşgörü anlayış ve saygı. Bunun çok büyük istekler olmadıgını düşünüyorum.. Her zaman dediğim gibi bizi bizden başkası anlayamıyor maalesef..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder